11 Temmuz 2025

Güzel Sanatlar Fakültemiz Mezunlarını Uğurladı

Üniversitemiz Güzel Sanatlar Fakültesi; Resim, Müzik, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı, Peyzaj Mimarlığı bölümlerinden mezun olan öğrencilerini uğurladı.

Pençe Kilit Harekâtı bölgesinde arama kurtarma çalışması yaparken şehit olan 12 askerimizin rahmet ve minnetle anıldığı programda, şehitlerimizin aziz hatıralarına hürmeten müzik dinletisi yapılmadı ve öğrencilerimizin öğrenim hayatlarından karelerin yer aldığı slayt gösterileri sessiz olarak izlendi.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, 2024-2025 Akademik Yılı Müzik Bölümü birincisi Ayşenur Şahin ve Fakülte birincisi Peyzaj Mimarlığı Bölümü mezunu Sultan Muslu’nun açılış konuşmaları ile devam etti. 

Müzik Bölümü birincisi Ayşenur Şahin, “4 yıldır bugünü bekledim. İzninizle şimdi de biraz sizi bekleteceğim. Evet, Müzik Bölümü mezuniyetindeyiz. Ama benim için müziğin yeri bir bölüm olmaktan çok daha fazlası oldu. Birçok kişi tarafından eğlence aracı olarak görülen müzik sanatı, aslında hüznümüzün, kederimizin, heyecanımızın ve mutluluğumuzun en büyük ifade yoludur. Müzik, hayata başka bir pencereden bakmaktır. Hayat herkese imkânlarını eşit sunmuyor. Eğitimsiz ve bilgisiz geldiğim bu yolda; sabahtan akşam geç saatlere kadar çalışıp, yeri geldi uykumdan, yeri geldi kendimden fedakârlık yaparak, maddi manevi tüm engelleri aşarak geldim bu noktaya. Bu başarıda emeği geçen tüm hocalarıma tek tek teşekkürlerimi sunuyorum. Kapınız öğrenmek isteyen herkese her zaman açıktı. Benim için çok değerlisiniz. Sevgisi, desteği, yol göstericiliği ve hayatımdaki özel dokunuşları ile beni her zaman bir adım ileriye taşıyan çok değerli Pelin Hocama minnettarım. Sizinle karşılaşmış olmak benim için çok büyük bir hediye." dedi.

Ailesine teşekkür eden Ayşenur Şahin, "Konuşmamın sonuna yaklaşıyoruz. Bu sonu benim bu hayattaki en değer verdiğim insana değinerek yapmak istiyorum. Konuşmanın sonunda yer almayı en çok annem hak ediyor. Annem, benim eğitimim için hiçbir şeyden vazgeçmekten çekinmedi. Onun için çok değerli olan yüzüğünü hiç düşünmeden satarak bana o test kitabını aldı. Çünkü onun için önemli olan tek şey benim okuyabilmemdi. Yani bugün bu başarı, sadece bana ait değil. Bu başarı; annemin gözyaşlarına, fedakârlıklarına, emeklerine ve sevgisine ait. Canım annem bir zamanlar okutmak için yüzüğünü sattığın kızın, artık okudu. Eksik kalan bir tek yüzüğün kalmıştı. Artık yüzüğün de burada." şeklinde konuştu.

Ayşenur Şahin, konuşması sonrasında annesine teşekkür ederek yüzük hediye etti.

2024-2025 Akademik Yılı Güzel Sanatlar Fakültesi birincisi Peyzaj Mimarlığı mezunu Sultan Muslu, “Fakültemin bölüm birincisi olarak bugün burada yaptığım sadece bir kürsüye çıkmak değil yıllar boyunca içimde büyüttüğüm sessiz inancın yüksek sesle dile gelmesidir. Başarı sadece bir noktaya varmak değil yolda yaşananların, sabrın ve inancın adıdır. Bugün burada attığım her adımda saklı olan azmi, emeği ve umudu paylaşıyorum. Çünkü gerçek zafer kalplerde filizlenen inançlarla şekillenir. Bu başarı sadece benim adımlarımla değil bana yol gösteren, inanan ve destek olan herkesin izleriyle oluştu. Kıymetli hocalarım; sizler sadece bilgi veren değil ışık tutan, yol açan, gönül veren insanlarsınız. Bizi yalnızca mesleğe hazırlamakla kalmadınız. Bize düşünmeyi, üretmeyi, sorgulamayı ve sorumluluk almayı öğrettiniz. Titreyen sesimize güç, çıkmazda kararan gözlerimize yön oldunuz ve şimdi burada kazandığım bu birinciliğin ardında sizin sabrınız, emeğiniz ve inancınız olduğunu büyük bir minnetle söylüyorum. İyi ki bu yolda sizin öğrenciniz oldum iyi ki sizinle şekillendi hayallerim. Sevgili ailem, siz benim ilk toprağımsınız. Her uykusuz gecemde ışığım oldunuz. Düştüğümde beni yerden kaldıran yalnızca elleriniz değil aynı zamanda yüreğinizdi.  Bugün burada ne kadar başım dik duruyorsa bilin ki bu en çok sizin emeğinizle oldu. Ve şimdi mesleğime dair birkaç söz söylemek isterim. Ben bir peyzaj mimarıyım. Yalnız yeşil alanlar değil insanların hayatla yeniden bağ kurabileceği mekânlar tasarlarım. Bir ağacın gölgesi ile bir çocuğun oyununu, bir şeyin kokusuyla bir ananın izini düşünürüm. Doğanın dilini konuşur, toprağın ruhunu duyarım biz sadece mekan tasarlamayız birliktelik huzur, denge, nefes ve gelecek inşa ederiz. Bu meslek bilgi ile beslenen,, duyarlılıkla büyüyen sorumlulukla şekillenen bir yolculuktur ve ben bu yolda yürümekten gurur duyuyorum. Bu yolda bize her zaman ışık olan büyük liderin sözleri ile yürümeye devam edeceğim. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.’ Ben bu yola yalnızca kendim için değil dokunduğum her hayat ve yaşanabilir bir dünya için çıktım. Çünkü ben yalnızca mezun olmak için değil doğada, insanda ve zamanda iz bırakmak için geldim. Teşekkür ederim iyi ki varsınız iyi ki bu yolda birlikte yürüdük yolumuz açık ve daima aydınlık olsun.” dedi.

Öğrencilerimizi tebrik eden Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, “Aziz vatanın dört bir köşesinden Kırıkkale Üniversitesine gelerek bizlere misafir olan çok kıymetli aileler, anneler, babalar, kardeşler, Kırıkkale Üniversitesi ailesinin değerli akademisyenleri, idari personelimiz, takım arkadaşlarımız ve bugünün asıl aktörleri olan müstakbel mezunlarımız sevgili öğrencilerimiz; hepinizi hürmetle ve muhabbetle, gönülden selamlıyorum. Konuşmama başlarken uluslararası iş birlikleri çerçevesinde yurt dışında bulunan kıymetli Rektörümüz Profesör Doktor Ersan Aslan'ın selamlarını hassaten iletmek isterim. Mezuniyet töreni adını verdiğimiz bu gurur tablosunun bir tarafında akademisyen hocalarımız, diğer tarafında kıymetli aileler olmak üzere iki tane çok önemli mimar var. Elbette mezunlarımızın aktörleri olduğu bir gurur tablosu yaşıyoruz. Ayşenur’un konuşmasında kıymetli annesine ithafen fedakârlık kavramı vardı. Biz aziz Türk milleti olarak fedakârlık kavramını çok iyi biliriz ve çok iyi tanırız. Yediden yetmişe en iyi bildiğimiz hasletlerdendir. Bizi biz yapan, bizi başka milletlere karşı tanımlayan temel bazı birkaç kavramdan birisidir. Esasen burada mezunlarımız da, aileler de, kıymetli hocalarımız da bir fedakârlık içerisinde. Yaklaşık bir aydır Üniversitemize misafir olan ailelere, mezuniyet programları kapsamında cıvıl cıvıl, hoşluklar ile hatırlanmasını istediğimiz etkinlikler hazırlandı. Ancak Pazar günü aldığımız haber ve pazartesi sabah devam eden acı haberler, bizi yine tarihsel bir fedakârlıkla karşı karşıya bıraktı. 12 vatan evladı, üç sene önce şehit olmuş bir üsteğmen kardeşlerini o it soyluların ancak girebildiği yerlerde, mağaralarda, inlerde bırakmamak adına çalışırken şehit oldular. Gönlümüz isterdi ki bugün, birçok etkinliğimizde yanımızda olan Müzik Bölümü’nün gerek hocaları gerek taze mezunları burada bize bir performans sergilesinler. Hatta ben de size sürpriz olarak Kırıkkale türküsü olarak Allı Turnam’ı söyleseydim ama işte coğrafya kaderdir. O coğrafyanın kader olmasından dolayıdır ki 1915'te Çanakkale Savaşları devam ederken Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane öğrencileri böyle bir ders esnasında hocalarından cepheden gelen kötü haberleri duyunca hepsi teker teker giderek askere yazıldı ve hiçbiri dönmedi. Buradaki gençlerimiz; hocalarının emekleri ile beyaz yakalılar, mavi yakalılar, sanatçılar, öğretmenler ve doktorlar olarak mezun olsunlar diye tereddüt etmeden, düşünmeden 15-16 yaşında cepheye gittiler. Şimdi o yaşlardaki çocuğu ekmeğe gönderirken iki kere düşünüyoruz ama onlar boyları kadar silahlarla gittiler. Biz onlar sayesinde burada serin salonlarda mezuniyet törenleri yapıyoruz. Bu aziz vatanı, Anadolu toprağını kanlarıyla sulayarak bizler için vatan kılan, bütün şühedaya Allah'tan rahmet diliyor, hepsini saygıyla, minnetle ve rahmetle anıyorum. Bugün aslında biz Güzel Sanatlar Fakültemiz tarafından sergilenen bir eseri izliyoruz. O eser uykusuz gecelerle, zaman kavramı tanımaksızın 7 gün 24 saat ilmek ilmek dokuyan hocaların sayesinde oluştu. Huzurlarınızda hepsine ayrı ayrı gönülden teşekkür ediyorum. Elbette bu harika eserin mimarlarından bir diğeri de ailelerdir. Buraya gönderirken kafanızda sorular vardı. Size bütün samimiyetimle söylüyorum. Rektör Hocamız ve diğer Rektör Yardımcısı arkadaşlarımız, Genel Sekreterimiz ve Dekanlarımız, bir tek hedefe kilitlenmiş vaziyette hizmet veriyorlar. Bize emanet edilen bu kıymetli öğrencilerimizin; 2,4,5 ve 6 yılı dolu dolu geçirmeleri ve Yakın Geleceğin Büyük Türkiye'sinin inşasında aktif rol almaları için en iyi şekilde donatmaya çalıştık. Bu amaç üzerine odaklanmış bir çalışma hayatımız var. Ankara'da ikamet ediyorum. Beş gün buradayım. Pazartesi sabahı geliyorum. Cuma günü akşam gidiyorum. Yanımda dosyalarımla birlikte gidiyor, hafta sonu da çalışmaya devam ediyorum. Bütün samimiyetimle, bütün içtenliğimle söylüyorum. Hocalarımın hemen hepsi şahittir. Mesaim yaklaşık 08.00’da başlar gece 02.30 gibi biter. Bazı geceler sabaha kadar çalışırım. Gider duşumu alır ve hemen tekrar görevimin başına dönerim. İki gün önce çeşitli sıkıntılardan dolayı tedavi oldum. Tıp Fakültesi Dekanımız, çok sayıda rahatsızlığımın olduğunu söyledi. Hemen hepsinin temelinde uykusuzluk var ama bu gençlere ve bu vatana feda olsun. Şehitlerden bahsediyoruz. Milyon kere de olsa bu Aziz Türk Milleti için milyon kere canımı feda ederim. Bir sitem değil bu. Sadece siz ailelerin, öğrencilerimizin donanımlarını güçlü yapabilmek adına neler yapıldığını bilin isterim. Diğer hocalarım da farklı değil. Öğrencilerimiz ne zaman ulaşmak isteseler onlara ulaşabilirler. Rektör Hocamız da benim çalıştığım şekilde çalışıyor. Bu bizim lüks olarak, alkış bekleyerek yaptığımız bir şey değil. Çok yorulduğumda hemen aklıma Çanakkale'yi getiririm. Orada o topraklarda koyun koyuna yatanlar aklıma gelir. Ama şuna emin olun ki kıymetli aileler;  burada bu gençlerin en iyi şekilde mezun olabilmeleri, en güçlü şekilde mezun olabilmeleri adına bu şekilde çalışıyoruz. Herhangi bir şekilde, tereddüt olmaksızın yapmaya da devam edeceğiz. Kıymetli mezunlar, sizlerden öncelikle Üniversitenizi unutmamanızı ve sonra sanatçı olmanız hasebiyle çok farklı hizmetler yapabilme potansiyeline, yeteneğine sahip olduğunuz ve bu millete çok farklı dokunuşlar yapmanızı bekliyorum. Mustafa Kemal Atatürk, ‘Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur.’ diyor. Evet, gerçekten sanata çok ihtiyacımız var. Yani sizlere müzikte, resimde ve sanatın diğer dallarında çok ihtiyacımız var. Her gün biraz daha nobranlaşan, her gün biraz daha kabalaşan ve biraz daha maddileşen bir toplumda yaşıyoruz. Kapının önüne çıkarken korkuyoruz. İyi ve düzgün insanlar olarak, ahlaklı insanlar olarak trafiğe çıkarken korkuyoruz. Bir yerde toplu alanlarda bulunurken korkuyoruz. Küfür etmekten ve kavga etmekten uzağız ama diğerleri de bizim insanımız. Her şey bir tarafa annelerin şahsında, kadın dendiğinde iki kere düşünürdük. Birisinin yanında eşi varsa ne söylerse söylesin, küfür etse bile arkamızı dönerdik. Öyle bir terbiyeden geldik. Şimdi ne yazık ki trafikte kadınlara fiziken saldıran bir millet haline geldik. Biz bu değiliz. Tekrar düştüğümüz yerden kalkmalıyız. Tekrar bizi düştüğümüz yerden kaldıracak en önemli unsurlardan bir tanesi de sanat. Bu toplumu sanatla, şiirle, edebiyatla, resimle ve müzikle daha fazla güçlendirmeliyiz. Bu coğrafyaya, bozkıra ait olmakla birlikte bütün dünyaya mal olmuş Neşet Ertaş gibi ve bizzat içimizden olan Hacı Taşan gibi değerlerimiz vardı. Ümmi olan, okuma yazma bilmeyen Neşet Ertaş, ‘Bir adam gördüm çiçekle siz diye konuşuyordu.’ diyor. Bir adamın çiçekle siz diye konuştuğu günlerden nasıl buraya geldik biz? Bu toplum tekrar düştüğü yerden kalkmalıdır. Bu kalkışta da sanat en önemli unsurlardan birisidir. Tekraren bu eserin, bu karşımızdaki pırıl pırıl mezunların oluşumunda emek veren kıymetli hocalarımızı, kıymetli aileleri ve elbette mezunlarımızı gönülden tebrik ediyorum. Şahsım, kıymetli Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan ve en geniş şekliyle Kırıkkale Üniversitesi ailesi adına tebrik ediyorum. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız. Onlara sizlerin dokunmanız lazım. Özellikle yeni nesillerin ruhlarına sanatı indirecek çalışmalar yapmanız lazım. İnanıyorum ki yapacaksınız da. Bu vesileyle öncelikle kıymetli ailelerinize ve sizlere tekrar hoş geldiniz diyorum. Yolunuz açık ve bahtınız açık olsun. Hepinizi Allah'a emanet ediyorum.” dedi.

Güzel Sanatlar Fakültemiz adına gurur verici bir gün olduğunu belirten Dekan Prof. Dr. Ayşe Güler, ‘’Sayın Rektör Yardımcım, değerli akademisyenler, çok kıymetli veliler ve sevgili gençler; bugün Güzel Sanatlar Fakültemizden mezun olan gençlerin sevincini paylaşmak için bir aradayız. Bu anlamlı günde sevincimize ortak olduğunuz için hepinize teşekkür ediyor, törenimize hoş geldiniz diyorum. Değerli veliler, dünyaya geldikleri andan itibaren üzerine titrediğiniz, büyük emeklerle yetiştirdiğiniz göz bebeklerinizi uğurlamanın vakti geldi. Evlatlarınız sizlerden aldıkları güç ile bu günlere eriştiler. Bunun için tüm gençlerimiz adına hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Değerli öğretim elemanları, Üniversitemize geldikleri günden beri cevher gibi işlediğiniz sevgili öğrencilerimizi yetiştirerek bugüne getirdiniz. Çabalarınız için gençlerimiz ve aileleri adına hepinize şükranlarımı sunuyorum. Değerli gençler, yıllardır devam ettirdiğiniz eğitim hayatınızın zorlu bir sürecini daha başarıyla tamamladınız. Bugün her biriniz artık sadece kendinize ve ailelerinize değil ülkenize karşı da sorumlusunuz. İnanıyoruz ki, kısa zamanda kariyer basamaklarını hızla tırmanacak ve önemli başarılar elde edeceksiniz. Bundan sonraki yolunuzu sadece aklın, vicdanın ve bilimin ışığı aydınlatsın. En önemlisi sanatın gücü ile sizler birer ışık olun. Son söz olarak sizlerden tek isteğimiz; her türlü fedakârlığı göğüsleyerek sizleri yetiştiren ailenizi, öğretmenlerinizi, üniversitenizi ve ülkenizi başarılarınızla onurlandırmanız. Bundan sonraki hayatınızda hepinize başarılar diliyorum. Yolunuz açık olsun. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.” şeklinde konuştu.

Güzel Sanatlar Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Ayşe Güler’in ardından konuşan Müzik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Pelin Esmergül, “Öğrencilerimizi geleceğe uğurlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ancak bu töreni gerçekleştirirken derin bir hüzün de yaşıyoruz. Ülkemizin dört bir yanına düşen şehit haberleri yüreklerimizi dağladı. Bu vesileyle başta şehitlerimiz olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmetle ve minnetle anıyor; ailelerine sabır, milletimize başsağlığı diliyorum. Böyle günlerde sanatın ve eğitimin anlamı daha da derinleşir. Çünkü sanat acıyı unutturmadan anlamlandırır. Çünkü eğitim, umutsuzluk karşısında direncimizi artırır. Bizler Güzel Sanatlar Fakültesi olarak insan ruhunu besleyen bu iki değerin taşıyıcısıyız. Sevgili mezunlar, bugün burada sizleri sadece bir akademik yolculuğun sonunda değil aynı zamanda toplumun sanat yoluyla dönüşümüne katkı sunacak bireyler olarak görüyoruz. Bir toplumun gelişmesinde sanatsal faaliyetlerin önemli rol oynadığını unutmayın. Müziğinizle, sanatınızla bulunduğunuz yeri aydınlatmak için ön planda olun. Tüm mezunlarımıza söylediğim gibi yolunuz açık, yüreğinizde sahne tozu ve parmaklarınızda hep sol anahtarınız olsun.” dedi.

Öğrencilerimizin hazırladığı slayt gösteriminin izlenmesinin ardından Güzel Sanatlar Fakültesi genelinde ve Müzik Bölümünde derece ile mezun olan öğrencilerimize hediye ve mezuniyet belgeleri verildi.

Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, Fakülte birincisi Sultan Muslu ile Müzik Bölümü birincisi Ayşenur Şahin’i tebrik ederek hediye ve mezuniyet belgelerini verdi. Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, Sultan Muslu ve Ayşenur Şahin’in aileleri birlikte günün anısına fotoğraf çektirdi.

Fakülte ikincisi Mehmet Tuğhan Güleç ve Müzik Bölümü ikincisi Ayşe Ceren Erzor’a hediye ve mezuniyet belgeleri Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Güler tarafından verildi.

Güzel Sanatlar Fakültemizden üçüncü olarak mezun olan Murat Çelik’e hediye ve mezuniyet belgesini Dr. Öğr. Üyesi İdris Çakıroğlu verirken, Müzik Bölümü üçüncüsü Edanur Ekşioğlu’na hediye ve mezuniyet belgesini Müzik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Pelin Esmergül verdi.

Müzik Bölümü öğrencilerimize hocaları tarafından mezuniyet belgeleri verildi ve ardından kepler havaya atıldı.

Program, Resim Bölümü öğrencilerimiz için düzenlenen mezuniyet töreni ile devam etti.                                                    

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından törenin açılış konuşmasını yapan Resim Bölümü birincisi Sinem Gürbüz, “Sayın Rektör Yardımcım, Sayın Dekanım ve Dekan Yardımcılarım, saygıdeğer hocalarım, değerli aileler, sevgili arkadaşlarım; bugün ilim yuvamız olan Fakültemiz ve siz hocalarımıza veda ediyoruz. Artık elimizdeki fırçalarla, paletlerle ve renklerle baş başayız. Dört yıl boyunca siz hocalarımızdan aldığımız bilgiler, bundan sonraki hayat yolculuğumuzda bizlere daima ışık tutacak ve yol gösterecektir. Bu nedenle bizlere emeği geçen tüm hocalarımıza teşekkür ediyoruz. Arkadaşlarıma diyorum ki, hayallerimizden üretkenliğimizden ve okuma hevesimizden vazgeçmeyelim, resmi daima yaşayalım ve yaşatalım. Öğrenmekten bıkmayalım. Hepimizin yolu açık, hayattaki renkleri parlak olsun. Teşekkür ederim.” dedi.

Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı ve Resim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşe Güler, öğrencilerimizi tebrik ederek hayat boyu başarı temennisinde bulundu. 

Resim Bölümü’nü derece ile bitiren Sinem Gürbüz, Sinem Gök ve Damla Yamanel’e Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Güler ve Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Şuayyip Yücel tarafından plaket verildi.

Slayt gösterimi ve Resim Bölümü öğrencilerimize mezuniyet belgelerinin verilmesinin ardından kepler havaya atıldı.

Ailelerin sevinç ve gururu yaşadığı mezuniyet programı, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümümüzün mezuniyet töreni ile devam etti.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törenin açılış konuşmasını 4. Sınıf Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi İnci Pürlüsoy yaptı. Ailelere ve öğretim elemanlarına öğrencilerimize verdikleri destek dolayısıyla teşekkür eden Dr. Öğr. Üyesi İnci Pürlüsoy, “Sevgili mezunlarımız, dört yıllık öğrenim süresini sabırla ve emekle tamamlıyorsunuz. Bu süreçte yalnızca mesleki donanım kazanmakla kalmayıp düşünmeyi, sorgulamayı, çözüm üretmeyi ve birlikte başarmayı öğrendiniz. Mezuniyet bir son değildir. Bilgi ve sorumlulukla ilerleyeceğiniz yeni bir başlangıçtır. Akademik ve mesleki hayatınızın aydınlık olmasını diler, hepinizi içtenlikle kutlarım.” dedi.

Yurdumuzun farklı illerinden şehrimize ve Üniversitemize gelen aileleri ve öğrenci yakınlarını Güzel Sanatlar Fakültemizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Dekan Prof. Dr. Ayşe Güler, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğrencilerimize ve ailelerine tebriklerini iletti. 

Öğrencilerimizin, öğrenim hayatlarından kareleri paylaştığı videonun izlenmesinin ardından İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümünü derece ile bitiren öğrencilerimize mezuniyet belgeleri ve hediyeleri takdim edildi. 

Bölüm Birincisi ve Fakülte ikincisi Mehmet Tuğhan Güleç, Bölüm ikincisi ve Fakülte üçüncüsü Murat Çelik ve Bölüm üçüncüsü Berna Durhan’a; Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Güler, Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Bora Yıldırım ve 4. Sınıf Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi İnci Pürlüsoy tarafından plaket verildi. 

Törende konuşma yapan Bölüm Birincisi ve Fakülte ikincisi Mehmet Tuğhan Güleç, "Hepiniz hoş geldiniz. Bugün burada İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümünde bölüm birincisi ve Güzel Sanatlar Fakültesi ikincisi olarak mezun olmanın mutluluğunu ve gururunu paylaşıyorum. Bu yolculukta her zaman yanımda olan hocalarıma gönülden minnettarım. Sınıf arkadaşlarımızla bilgi ve birikimimizi birbirimizle paylaştık. Geride bıraktığımız dört yıl akademik ve kişisel gelişim için çok değerliydi. Birlikte öğrendik ve geliştik. Bu anlamlı günde hepinize çok teşekkür ediyorum. İç mimarlık ve çevre tasarımı alanında ülkemize değer katacak projelerde yolumuzun kesişmesini temenni ediyorum. Hepinize başarılar dilerim." dedi. 

Slayt gösteriminin ardından mezuniyet belgelerini hocalarının elinden alan öğrencilerimiz, tören sonunda keplerini havaya fırlattı.

Güzel Sanatlar Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı Mezuniyet Programı, Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğrencilerimiz için düzenlenen mezuniyet töreni ile devam etti.

Tören, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törenin açılış konuşmasını yapan Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı ve 4. Sınıf Danışmanı Prof. Dr. Öner Demirel, Pençe Kilit Harekâtı bölgesinde arama kurtarma çalışması yaparken şehit olan 12 askerimize Allah’tan rahmet dileyerek sözlerine başladı.

Öğrencilerimizi tebrik eden ve tavsiyelerde bulunan Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Öner Demirel, “4 yıl önce başlayan yolculuğumuz bugün sonlanıyor. Hepimiz sevincin, hüznün ve heyecanın yaşandığı değişik duygular içerisindeyiz. Hepiniz için yeni başlangıçların olduğu günler, sizleri bekliyor. Sizler bugünden itibaren, ülkenin yüzünü güzelleştirme ve yaşanabilir çevreler oluşturma sorumluluğunu da üstleniyorsunuz. Eğitim hayatınızdaki önemli dönüm noktalarından olan üniversite eğitiminizi başarıyla tamamladınız. Önünüzde kendiniz, aileniz ve ülkemize karşı sorumluluklarınızın olduğu bilinciyle yapacağınız çok şey var. Bu süreçte elde edeceğiniz başarı ve toplumsal katkı siz ve aileniz kadar Kırıkkale Üniversitesi'ni de yüceltecek ve bizleri onurlandıracaktır. Bu yıl bir başka gururu daha bölüm olarak yaşıyoruz. Bölümümüzün bu yıl birincisi olan Sultan Muslu aynı zamanda Fakültemizin de birincisi oldu. Kendisini ve ailesini yürekten kutluyorum. Hafızalarımızda canlı tuttuğumuz o kadar güzel ve anlamlı anlar var ki. Okulunuzu, arkadaşlarınızı, okulun koridorlarını, derslikleri ve bizleri unutmayın. Okula olan aidiyet duygunuzu asla yitirmeyin ve bizlerle iletişimi hep canlı ve güçlü tutun. Birbirinizle olan bağınızı hiç koparmayın, daha da güçlendirerek devam ettirin. Ruhunuzu, sanatla ve güzel duygularla besleyiniz ki estetik çevreler yaratmak için motivasyon kaynaklarınız olsun. Yalnız ve güzel ülkemize, herkesin imrenerek hayran olduğu Cumhuriyetimize ve sömürgeleştirilmemiş ve kolonize olmamış tek Müslüman ülke olarak Dünya Milletleri içinde saygın bir yere gelmemizi sağlayan Büyük önder ve lider Mustafa Kemal Atatürk’e ve ilkelerine sahip çıkın. Çünkü O; özgür, laik ve demokratik bir ülkede yaşama teminatımızın varlık nedenidir.” dedi.

Aileleri selamlayan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Güler, Peyzaj Mimarlığı Bölüm öğrencilerimizi tebrik ederek başarılarının devamını diledi.

Fakülte ve Peyzaj Mimarlığı Bölümü birincisi Sultan Muslu, dört yıl boyunca akademik ve bireysel gelişimine katkı sağlayan hocalarına, acı ve tatlı anlarda her zaman yanında olan ailesine ve arkadaşlarına teşekkür etti.

Bölümü derece ile bitiren öğrenciler Sultan Muslu, Görkem Bent ve Kübra Bozkuş’a; Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Güler, Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Öner Demirel ve Doç. Dr. Meryem Bihter Bingül Bulut tarafından plaket verildi.

Mezuniyet belgelerinin takdimi ile devam eden program, öğrencilerimizin Doç. Dr. Meryem Bihter Bingül Bulut öncülüğünde diploma yemini etmeleri ve havaya kep fırlatmaları ile sona erdi.

Güzel Sanatlar Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı Mezuniyet Programı sonrasında öğrencilerimiz; aileleri, arkadaşları ve hocalarıyla günün anısına fotoğraf çektirdiler.